24 Ekim 2013 Perşembe

Fas-Mohammedia-Mayıs 2012



Mohammedia Casablanca ile Rabat arasında Atlas Okyonusu kıyısında güzel bir sahil kenti… Sakin bir yer..
Caspa denilen eski kent  şimdilerde alışveriş  merkezi.
Caspa kapısı ardında, surların arkasında her türlü satıcı görmek mümkün… Meyve,sebze, giysi, incik boncuk, kasap, kelle ayak, balık, telefon kartı satış yeri ve kart şarj merkezi, kızarmış tavuk ve muhtelif lokantalar. Hepsi yan yana sıralanmışlar,iç içeler.. Solunan hava, birbirine karışmış yemek kokusu… Ben karnım açken ziyaret ettim, o gece doğru dürüst yemek yiyemedim. Önerim tok karnına Caspa yı gezmek.. Çarşı sonunda bir Cami ve daha ilerisinde hala yaşamın devam ettiği eski evler. Sokaklarda gençler, çocuklar..




Mohammedia caddelerinde yan yana sıralanmış  üç dükkandan biri mutlaka Cafe veya Lokanta.. İnsanlar karşılıklı cafelerde dizilmişler, oturuyorlar.. Buralarda bira veya benzeri içki satışı yok.
Geçen gün bilgisayar çıktısı almamız gerekti. Fotokopi, faks, bilgisayar çıktısı gibi işlerin yapıldığı küçücük bir dükkan bulduk. Renkli istiyoruz dedik. Aldığımız baskılar yeşil, siyah tonlarda .. Ayni işi yapan başka yer vardır herhalde ama bizdeki gibi her kırtasiyecide bu işleri yaptırabilmeniz mümkün değil.
Türkiye’den hediye olarak getirdiğim suluboya resmimin camı kırılmış yolda. Elimizde resim, çerçeve, kırık cam dolandık bu iş yapacak birilerini bulmak için. Bir camcı bulduk. memnun girdik içeriye, ancak maalesef mat cam yok. Ona buna eşimin birkaç kelime Fransızcası, birkaç kelime Arapçası ile sorduk nerede yaptırabiliriz diye bir fotografçı gösterdiler. Bize örnek bir mat cam gösterdi, ehh dedik olabilir. İki gün bekledik. Resmi geri aldığımızda cam pek mat değil gibi geldi ama yapılacak bir şey yok..
 Sanki 1980 öncesi  Türkiye…

Kentin en büyük parkı Kebir Park.. Özenle dikilmiş çiçekler.. İnsanların uğrak yeri.. Hemen ilerisi deniz.. İki gündür hava sıcak, deniz kenarı dolu.. Denize giren bir sürü erkek birkaç yabancı bayan.. Deniz kenarındaki cafeler yine dolu…
Gençler neşeli, gürültülü ve mutlu görünüyorlar. Açık giyinen de var, kapalı olan da. Ancak dikkatimi çeken kapalı genç kızların erkek arkadaşları ile rahatlıkla el ele kol kola dolaşabilmeleri. Birde erkeklerin ayaklarında parmak arası terlikler…
Kentin merkezinden uzaklaştıkça , deniz boyunca dizili harika evler.. Begonviller sarı, beyaz,kırmızı iç içeler ve  evlerin duvarlarına ikinci bir duvar oluşturmuşlar..

Çok dilenci var. Eller bir yabancı gördüğünde açılmaya hazır..
Taksiye binip gitmek istediğiniz yeri söylediğinizde şoförden alacağınız cevap “İnşallah” . Sanki bizim “Tabii, Olur ” dememiz gibi.. Biraz da kadere teslimiyet mi var acaba bu inşallah’ta…
Türklerin bolca yaşadığı söylenen Wafa bölgesine gitme fırsatım olmadı henüz. Sanırım orayı da görünce Mohammedia da görmedim diyeceğim yer kalmayacak…….
Salyangoz satıcısı

Liman

Tren Garı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder